Diyarbakır'ın “kitap amcası” Ömer Ekin, kültürünü geleceğe taşıyor
Diyarbakır, 12 Temmuz (Hibya) - Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, yalnızca 20 metrekarelik bir dükkânda 76 yaşındaki Ömer Ekin, sessiz bir hafıza çalışması yürütüyor.

Diyarbakır, 12 Temmuz (Hibya) - Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, yalnızca 20 metrekarelik bir dükkânda 76 yaşındaki Ömer Ekin, sessiz bir hafıza çalışması yürütüyor.
Ömer Ekin’in hikâyesi, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde başlıyor. Henüz 13 yaşındayken para, fotoğraf, kaset ve kitap biriktirmeye başlıyor. O yıllarda başlayan merak, zamanla bir arşivcilik tutkusuna dönüşüyor. 1969 yılında babasının kendisine bıraktığı kaset koleksiyonunu devralan Ekin, bugün 100 yılı aşkın kültürel geçmişi kayıt altına alan özel bir arşivin sahibi.
“Babamın başlattığı birikimi devraldım. O kasetleri sakladım, üzerine yenilerini ekledim. Eski Diyarbakır insanı başka bir ahlaka, başka bir ruha sahipti. Keşke bugünkü gençler onları tanıyabilseydi,” diyen Ekin, geçmişe duyduğu saygıyı hem sözüyle hem de eşyalarıyla ifade ediyor.
Arapça, Kürtçe, Türkçe, Zazaca ve İngilizce olmak üzere beş dili akıcı şekilde konuşan Ekin, bu çokdilliliği arşivine de yansıtıyor. Dükkânında farklı dillerde yazılmış yüzlerce kitap, nadir kasetler, tarihi paralar ve siyah-beyaz fotoğraflar bulunuyor. Kültürü yaşatma sorumluluğunu kendinde bir görev sayan Ekin, bu çalışmayı sadece bir koleksiyon olarak değil, toplumsal hafıza görevi olarak sürdürüyor.
“Tarihi saklama merakı bende bir görev duygusuna dönüştü. Dilimi, geleneklerimi, inançlarımı, yaşanmışlıkları korumayı kendime borç bildim,” diyen Ekin, koleksiyonundaki her eşyanın bir hikâyesi olduğunu vurguluyor.
Yerel halk ve gençler ona "Sur’un Kitap Amcası" lakabını vermiş. Özellikle son yıllarda dükkânını ziyaret eden gençlerin ilgisi dikkat çekiyor. Bazı gençlerin sordukları sorulara internetten önce yanıt verdiğini belirten Ekin, hafızasının gücüyle de takdir topluyor.
Ekin, “Yeni nesil beni yeni yeni keşfediyor. Bazen gençler geliyor, sorular soruyor. Onlar daha internetten bakmadan ben cevabını anlatıyorum. Bu yaşta hâlâ bu kadar bilgiyi hatırlıyor olmama şaşırıyorlar,” sözleriyle gençlerin ilgisinin kendisini nasıl mutlu ettiğini dile getiriyor.
Ömer Ekin’in koleksiyonu sadece objelerden ibaret değil. Yarım asırdır tuttuğu bir tarih defteri de var. Bu defterde, tanıklık ettiği toplumsal olayları, kültürel değişimleri ve bireysel anılarını kronolojik olarak kayıt altına almış. Ekin, “Bu defter benim hafıza arşivim. Tanık olduğum her olayı yazdım. Diyarbakır’ın, Sur’un kültürünü yazıya döküyorum. Kendimce tarihe yazılı bir belge bırakıyorum. Ömrüm yettiğince de bu çalışmayı sürdüreceğim,” diyor.
Geçmişe duyduğu özlemi sıkça dile getiren Ekin, bugünün dünyasında manevi değerlerin giderek yitirildiğini şu sözlerle ifade ediyor:
“Eskiden her şeyin bir anlamı vardı. Her eşyanın, her sözün, her davranışın bir değeri vardı. Şimdi her şey moda ve maddiyat etrafında dönüyor. Ama ben hâlâ eskiye sahip çıkıyorum.”
Hibya Haber Ajansı© Copyright 2025 usakhaberci.com.tr Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.